top of page

Merhaba, Ben Eski Bir Bankacı

Lisede çok da istemeden ama o günkü şartlar bunu gerektirdiği için ticaret lisesine gitmemle başladı herşey. Muhasebe ya da banka seçmem gerekiyordu, ben bankayı seçtim.

Lise son sınıfta haftada 3 gün özel bir bankada staj yaptım. Stajer gibi değil bayaa banka personeli gibi çalışıyordum. Bu işin bana göre olmadığını o zaman anlamışım aslında, çok net hatırlıyorum “staj bitsin bir daha bankanın önünden bile geçmeyeceğim” demiştim ama keşke böyle büyük konuşmasaydım.

Sonra liseyi bitirdiğim yaz, yine aynı banka şubesinde “müşteri yönlendirme görevlisi” olarak çalıştım. Kapıda müşteri karşılayıp gidecekleri bölüme yönlendiriyordum. 3 aylık kısa süreli bir işti. O yıl üniversiteyi kazanamamıştım, dershaneye gitmem gerekiyordu. Ama aynı zamanda çalışmam da gerekiyordu. Yine staj yaptığım şubenin müdürü sayesinde genel müdürlükte bir iş buldum. Raporlama Asistanı. Yani Türkçesi birim sekreteri. Çok keyifli zamanlardı. Sonraki yıl üniversiteye gidecektim. Bilin bakalım hangi bölüm?

Bingo : Bankacılık tabi ki 🙂

2 yıl okudum, elbette çok güzeldi. Şahane arkadaşlar kazandırdı bana, hala hayatımdalar.

Üniversite sonrası bankalara başvuruyordum haliyle ama bir süre iş bulamadım. Sonra yine staj yaptığım bankanın bu sefer çağrı merkezinde işe girdim.

2 yıl orada kaldıktan sonra şubeye geçtim. Sonrasında da ayrılana kadar hep şubedeydim. Çok şanslıydım aslında hep iyi insanlarla çalıştım. Yani hem işinde iyi, hem kalbi güzel insanlar. İlk kırılmamı 2007 yılında yaşadım. Şubem değişmişti ve bu şubeye ayak uyduramıyordum. Her akşam ağlayarak eve gidiyordum. Sanırım bu işi yapmamam ile ilgili aldığım ilk sinyal buydu ama ben duymamayı tercih etmiştim. Başka ne iş yapabilirdim ki. Hatta başka bankada çalışmaya bile cesaret edemiyordum. Liseden beri çalıştığım gönül bağı kurduğum bir kurumdu neticede.



Ama tabi iyice dayanamayacak hale gelince başka bir bankaya geçtim. Ayrıldığım bankadan daha küçük ölçekli, daha çok kurumsal çalıştığı için piyasada adı pek duyulmamış bir banka. 11 yıl sürdü buradaki macera. En büyük kazancım yine şahane insanlar tanımış olmamdı. Keşke hiç tanımasaydım dediklerim de yok değildi tabi 🙂

Sonra yine bir şube değişikliği, yine uyum sağlayamama, sıfırlanan özgüven, uykusuzluk, mutsuzluk, huzursuzluk, böğrüme oturmuş ve kalkmayan bir öküzle yaşamak.

Bundan sonrası bence hakkımda hayırlısı

Psikolojik baskı, performans sebebiyle uyarı vs. sonrası istifa!

Bugün aradan geçen 1,5 senede herşeye rağmen iyi ki diyorum, iyi ki o çemberin dışındayım.

5 Eylül 2019 / İstanbul

 
 
 

Comments


bottom of page